M E V Z U A T B İ L G İ L E N D İ R M E S İ R K Ü L E R İ |
|
TARİH |
15.09.2018 |
SAYI |
2018 -35
|
KONU |
SERMAYENİN KAYBI VEYA BORCA BATIK OLMA DURUMLARINDA UYULACAK USUL VE ESASLARA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANMIŞTIR.
|
15 Eylül 2018 tarihli ve 30536 sayılı Resmi Gazete'de "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" yayımlanmıştır.
Bilindiği üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nun şirketlerde sermaye kaybı ve borca batık olma durumuna ilişkin 376 ncı maddesinin; birinci ve ikinci fıkrasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının veya üçte ikisinin karşılıksız kalması halinde yönetim kurulunun görevleri, üçüncü fıkrasında ise şirketin "borca batık" olması, yani şirket aktiflerinin şirketin borç ve taahhütlerini karşılayamaması durumunda uygulanacak kurallar düzenlenmektedir.
Halka açık şirketler bakımından mezkur maddenin uygulaması Sermaye Piyasaları Kurulu'nun 10.04.2014 tarih ve 11/352 sayılı Kararı'nda açıklanmıştır.
Bu Tebliğde ise halka açık olmayan anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin, sermayenin kaybı, borca batık olma durumlarında uyacakları usul ve esaslara yer verilmiştir. Ayrıca tebliğ ile sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının dikkate alınmayabileceğine ilişkin geçici bir hüküm ihdas edilmiştir.
A) SERMAYENİN KAYBI, BORCA BATIK OLMA DURUMU
Tebliğde, genel itibariyle TTK m. 376'da yer alan hükümlere yer verildiği söylenebilir. Bunun yanı sıra aynı Tebliğ ile getirilen ve aşağıda özetlediğimiz hususlar uygulamaya yönelik yeni esaslar olarak değerlendirilebilir.
1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması durumu
TTK m. 376/2'de;
"Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer."
hükmüne yer verilmektedir.
Tebliğde, "sermayenin üçte biri ile yetinme" ibaresinden sermaye azaltımı yapılmasının anlaşılması gerektiğini ifade eden ek bir açıklama yapılmıştır. Ayrıca tebliğ ile kaybolan sermayenin telafisi için genel kurula sermaye artırım imkanı tanınmıştır.
2) SERMAYENİN ARTIRILMASI
Tebliğde, sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebileceği yeni bir hüküm olarak ihdas edilmiştir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunlu sayılmıştır.
3) ESAS ALINACAK FİNANSAL TABLOLAR
Tebliğde, finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumlarının bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirileceği açıklanmıştır.
B) HENÜZ İFA EDİLMEMİŞ YABANCI PARA CİNSİ YÜKÜMLÜLÜKLERDEN DOĞAN KUR FARKI ZARARLARININ SERMAYENİN KAYBI, BORCA BATIK OLMA DURUMU DEĞERLENDİRMESİNDE DİKKATE ALMAMA İMKANI GETİRİLMİŞTİR.
Bu tebliğin geçici 1 inci maddesi ile 1/1/2023 tarihine kadar geçerli olmak üzere, sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının dikkate alınmayabileceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca uygulama, mali tabloların düzenlenmesi veya verginin hesaplanması ile ilgili olmadığından, kur farklarının gider ve maliyet olarak dikkat alınmasına devam edilecektir.
Saygılarımızla….
Tarih : 15.9.2018