SİRKÜLER
2020/ 49 7256 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANMAK ÜZERE CUMHURBAŞKANLİĞINA GÖNDERİLMİŞTİR.

M E V Z U A T   B İ L G İ L E N D İ R M E   S İ R K Ü L E R İ

TARİH

25.11.2020

SAYI

2020 / 49

KONU

7256 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANMAK ÜZERE CUMHURBAŞKANLİĞINA GÖNDERİLMİŞTİR.

 

 

 

 

 

 

 

 

24/11/2020 tarihinde 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7256 sayılı Kanun Genel Tebliği yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına gönderilmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN

7256 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 1)

I- AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 17/11/2020 tarihli ve 31307 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve bazı alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bu Tebliğ ile 7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları, il özel idareleri ile belediyeler ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına (YİKOB) ait alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.

A- TANIMLAR

1- Kesinleşmiş Alacak

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde, Kanun kapsamına giren alacaklar, alacaklı idareler ve alacak türleri itibarıyla tanımlanmış ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş alacaklar kapsama alınmıştır. 

Kanun kapsamında yapılandırılacak alacakların, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleşmiş olması gerekmektedir. Tebliğin izleyen bölümlerinde yapılan açıklamalarda kesinleşme tarihinin Kanunun yayımı tarihi dâhil olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bir alacağın kesinleşmesi, alacağın varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması veya ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmamasıdır.

Alacakların kesinleşmesi, düzenlendikleri veya ilişkili oldukları kanunlardaki hükümler nedeniyle farklı şekilde gerçekleşebilmektedir.

Bazı alacakların kesinleşme süreçleri;

a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergiler ve vergi cezalarının kesinleşmesi;

(1) Beyanname ile beyan edilen vergiler beyan edildiği tarihte (ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin dava konusu yapılması hâlinde bu vergiler kesinleşmemiş alacak olduğu halde, 7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine istinaden bu durumdaki vergilerin de Kanun hükmüne göre yapılandırılması mümkün bulunmaktadır.),

(2) İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergiler ile kesilen vergi cezalarına ilişkin düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesinin tebliği üzerine,

- Süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması,

- Uzlaşma hükümlerinden yararlanılarak uzlaşılması,

hallerinde söz konusu olacaktır.

213 sayılı Kanunun “Tahakkuk” başlıklı 22 nci maddesinde “Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, “verginin ödenebilir hale gelmesi” verginin tahakkuku olarak tanımlanmıştır.

“Tahakkuk” vergi hukukunun bir kavramı olduğu halde, “kesinleşme” yargılama hukukunun kavramıdır.

Vergi alacağının tahakkuku ile kesinleşmesi genellikle aynı zamanlarda gerçekleşmekle birlikte farklı olan durumlar da mevcuttur.

Örneğin, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi ve kesilen cezalar vergi/ceza ihbarnamesiyle mükelleflere tebliğ edilmekte, mükelleflerce ilk derece mahkemesi olan vergi mahkemesinde dava konusu yapılabilmekte ve vergi mahkemesince de bu cezalı tarhiyatların onanması (davanın reddedilmesi) hâlinde bir üst yargı merciine başvurulabilmektedir.

İtiraz/istinaf incelemesi bölge idare mahkemesinde, temyiz incelemesi Danıştay’da devam eden vergi ve cezalara ilişkin tarhiyatlar, vergi mahkemesi kararının vergi dairesine tebliği üzerine tebliğ tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 112 nci maddesine göre gecikme faizi hesaplanarak “tahakkuk” ettirildiği halde, bir üst yargı merciinde yargılamanın devam etmesi nedeniyle bu alacakların “kesinleşmiş alacak” olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla, ilk derece yargı kararı üzerine tahakkuk ettiği halde yargılamanın devam etmesi nedeniyle kesinleşmemiş olan alacaklar Kanun kapsamına girmemektedir.

b) İdari para cezalarının kesinleşmiş alacak olabilmesi için idari yaptırım kararlarına karşı süresi içerisinde dava açılmaması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir.

Ancak, 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun ve 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezaları hakkında dava yolu bulunmadığından, bu idari para cezaları verildikleri tarih itibarıyla kesinleşmektedir.

c) Ecrimisillerin kesinleşmiş alacak olarak değerlendirilebilmesi için ecrimisil ihbarnamesi/ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliği üzerine süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir.

ç) Yukarıda yer verilen alacakların dışında kalan ancak Kanun kapsamına giren diğer alacakların kesinleşmiş alacak olarak değerlendirilebilmesi için söz konusu alacakların varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması veya ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmaması gerekmektedir.

Feragat yoluyla kesinleşme süreci;

6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda feragat hakkında özel bir düzenleme yapılmadığı halde anılan Kanunun 31 inci maddesinde, feragat konusunda 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesi ile 1086 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 6100 sayılı Kanunun 447 nci maddesinde, 1086 sayılı Kanuna yapılan atıfların 6100 sayılı Kanuna yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.

6100 sayılı Kanunun 307 nci maddesinde feragat, “davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Anılan Kanunun, 309 uncu maddesinde feragat beyanının dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği; 311 inci maddesinde ise feragatin, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı düzenlenmiştir. Ayrıca, yargılamanın her aşamasında davacının feragatte bulunması mümkündür. 

Buna göre, açılmış bulunan davadan davacının feragati ile davacı dava dilekçesindeki talep sonucunun tamamından vazgeçmiş sayılmakta olup, davadan feragat, davacının tek taraflı bir irade beyanı ile yapılıp tamamlandığından, feragatin geçerliliği için feragatin davalı tarafından kabul edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Öte yandan, dava konusu uyuşmazlığın feragat nedeniyle son bulduğunu tespit etme görevi mahkemeye aittir. Mahkemenin, davacının beyanının gerçekten feragat olduğunu ve kanunun öngördüğü şekilde yapıldığını tespit etmesi durumunda, davadan feragat nedeniyle uyuşmazlığın son bulduğuna karar vermesi gerekmektedir.

Yukarıda açıklandığı gibi feragat, davacının talep sonucundan vazgeçmesi olup, feragat ile davacı, dava dilekçesinde belirttiği talepten tamamen veya kısmen vazgeçmiş olmaktadır. Davadan feragat ile davacı, sadece davasından feragat etmiş olmaz, aynı zamanda o dava ile istemiş olduğu haktan da tamamen vazgeçmiş olacaktır. Feragat eden davacı artık bu konuda yeniden dava açamayacağı gibi, feragatin her türlü sonucuna da katlanmak zorunda olup, davadan feragat edilmekle dava sona ermekte ve kesin hükmün sonuçları doğmaktadır.

Bu itibarla, 7256 sayılı Kanun kapsamına tür ve dönem olarak girdiği halde varlığına ilişkin dava açılmış olan alacaklardan; anılan Kanunun yayımı tarihinden önce davadan tamamen feragat edilmiş ve feragate ilişkin mahkeme kararı ile kesinleşerek taraflardan birine tebliğ edilmiş olanlar, 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş alacak olması şartıyla, Kanundan yararlanabilecektir.

Bu durumda, feragat edilen davaya konu olan ve kapsama giren alacakların tamamı esas alınarak Kanun hükümlerinin tatbiki gerekecektir.

Diğer taraftan, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun “Vazgeçme ve kabul” başlıklı 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında “(1) Kanun yoluna başvuran kişi, bu konuda karar verilinceye kadar başvurusundan vazgeçebilir. Vazgeçme halinde bir daha aynı konuda başvuruda bulunulamaz.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, Kanun kapsamına giren idari para cezalarından, dava konusu yapılmış olanlar hakkında, davacıların davalarından vazgeçmeleri hâlinde de “feragate” ilişkin olarak yukarıda yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Öte yandan, 213 sayılı Kanunun “Kanun yolundan vazgeçme” başlıklı 379 uncu maddesinde özel sonuçları olan feragat usulü düzenlenmiştir. Buna göre, vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlar (Danıştayın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç) üzerine; mükellef tarafından geçerli olan kanun yoluna başvuru süresi içerisinde, dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin ilgili vergi dairesine verilmesi şartıyla kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bu vergi ve/veya vergi cezalarının maddede belirtilen oranlarda indirim yapılarak tahakkuk edeceği, kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin vergi dairesince ilgili yargı merciine gönderileceği ve bu dilekçenin vergi dairesine verildiği tarihin kanun yolundan vazgeçme tarihi olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) 213 sayılı Kanunun 379 uncu maddesi hükmünden yararlanmak üzere kanun yolundan vazgeçme dilekçesini ilgili vergi dairesine vermiş olanların bu borçları da kesinleşmiş alacak olarak kabul edilecektir.

2- Vergi, Beyanname ve Yİ-ÜFE Aylık Değişim Oranları Tanımları

Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a), (c) ve (ç) bentlerinde;

- vergi tabirinin, 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim ve harçları,

- beyanname tabirinin, vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri,

- Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabirinin, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %0,35 oranını (bu Kanunun yayımlandığı ay dâhil),

ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

Bu Tebliğde, vergi, beyanname ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabirleri, 7256 sayılı Kanunda tanımlandığı şekilde kullanılmıştır.

B- HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞINA BAĞLI TAHSİL DAİRELERİNCE TAKİP EDİLEN AMME ALACAKLARI

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarından Kanun kapsamına alınan alacaklar belirtilmiştir. Bu hükümler çerçevesinde Kanun kapsamına giren alacaklar, tür ve dönemler itibarıyla aşağıda açıklanmıştır.

1- Alacağın Türü ve Dönemi

a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu Açısından

(1) Alacağın türü

7256 sayılı Kanunun kapsamına, 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergiler ve vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizleri, gecikme zamları gibi fer’i alacaklar girmektedir.

(2) Alacağın dönemleri

Kanun kapsamına giren vergiler, vergilendirme dönemleri itibarıyla aşağıda açıklanmıştır.

i) 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamındadır.

Konuya ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

- Vergilendirme dönemi 15 gün olan mükellefiyetler  

Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Ağustos/2020 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, dönemin bitim tarihi Ağustos/2020 ayına rastlamakla beraber beyanname verme süresinin son günü Eylül/2020 ayına sirayet edenler kapsama girmemektedir.

Örneğin, 1-15 Ağustos 2020 vergilendirme dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisinin vergilendirme döneminin bitim tarihi ile beyanname verme süresinin son günü Ağustos/2020 ayına rastladığından kapsama girmekte, 16-31 Ağustos 2020 vergilendirme dönemi ise dönemin bitim tarihi Ağustos/2020 ayında olmakla birlikte beyanname verme süresi Eylül/2020 ayına sirayet ettiğinden kapsama girmemektedir.

Aynı şekilde, 1-15 Ağustos 2020 tarihleri arasında noterler tarafından tahsil edilen ve dönemi izleyen 7 nci iş günü mesai saati bitimine kadar ilgili vergi dairesine yatırılması gereken noter harçları kapsama girmekte, buna karşılık 16-31 Ağustos 2020 dönemine ilişkin olanlar kapsama girmemektedir.

 

 

- Vergilendirme dönemi aylık olarak belirlenen mükellefiyetler

Temmuz/2020 vergilendirme dönemi ve önceki dönemler kapsama girmekte, Ağustos/2020 vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hali ilan edilmesi nedeniyle 518 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında mücbir sebep hâlinde olduğu kabul edilen mükellefler tarafından verilmesi gereken Mart, Nisan, Mayıs/2020 dönemlerine ilişkin muhtasar (muhtasar ve prim hizmet beyannameleri dâhil) ve katma değer vergisi beyannamelerinin verilme süresi 27/7/2020 tarihine, ödeme süreleri ise 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık aylarına ertelenmiştir.

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde “Bu Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hali ilan edilmesi nedeniyle beyanname verme ve ödeme süresi ertelenen vergilerden, ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, tür ve dönem olarak Kanun kapsamına girmekle birlikte 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine istinaden 518 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında mücbir sebep hâlinde olduğu kabul edilen mükellefler tarafından verilmesi gereken Mart, Nisan, Mayıs/2020 dönemlerine ilişkin muhtasar (muhtasar ve prim hizmet beyannameleri dâhil) ve katma değer vergisi beyannamelerine konu vergilerin Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır.

- Vergilendirme dönemi 3 aylık olarak belirlenen mükellefiyetler

Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Ağustos/2020 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, Ağustos/2020 ayından sonraya rastlayanlar kapsama girmemektedir.

Örneğin, 1-2-3/2020 dönemi ve 4-5-6/2020 dönemi (3 aylık) gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisi kapsama girmekte, 7-8-9/2020 dönemine (3 aylık) ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisi kapsama girmemektedir.

Ancak, 27/4/2020 tarihine kadar verilmesi gereken 1-2-3/2020 dönemine ilişkin muhtasar (muhtasar ve prim hizmet beyannameleri dâhil) ve katma değer vergisi beyannamelerine konu vergiler tür ve dönem olarak Kanun kapsamına girmekle birlikte, 518 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında mücbir sebep hâlinde olduğu kabul edilen mükellefler tarafından bu döneme ilişkin verilmesi gereken beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin, ödeme sürelerinin son günü 27/10/2020 tarihi olarak belirlendiğinden, Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi gereğince yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır.

 

 

- Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetleri

Vergilendirme dönemi yıllık olan vergilerde, 2019 takvim yılı ve önceki yıllara ilişkin vergilendirme dönemleri kapsama girmekte, 2020 takvim yılına ilişkin vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir.

Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler bakımından, özel hesap döneminin sona erdiği tarih ve beyanname verme süresinin son günü 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmekte, bu tarihten sonra olanlar ise kapsama girmemektedir.

Tasfiye dönemine ilişkin olarak verilmesi gereken beyannamelerden kanuni beyanname verme süresi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmektedir.

- Veraset ve intikal vergisi mükellefiyetleri

Bu vergi türünde, beyanname verme süresinin son günü 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olan ve 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olanlar kapsama girmektedir.

- Harç mükellefiyetleri

2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlar genel olarak işlem anında beyanname alınmaksızın tahakkuk ettirilerek tahsil edilmektedir. Bununla birlikte, harçlar da 213 sayılı Kanun hükümlerine göre tarhiyata konu olabilmektedir.

492 sayılı Kanuna göre gayrimenkullerin devir ve iktisap işlemleri nedeniyle ödenmesi gereken harç tutarı ile ilgili olarak devir ve iktisap tarihinden sonra tarhiyat yapılabilmektedir. Bu çerçevede, 31/8/2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) gerçekleştirilen devir ve iktisap işlemleri nedeniyle, tarh edilip 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunan harçlar Kanun kapsamına girmektedir.

492 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca tahsili gereken karar ve ilam harçları ile aynı Kanunun (8) sayılı tarifesi uyarınca tahsil edilen yıllık harçlardan, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunanlar kapsama girmektedir.

- Ücretlilerde asgari geçim indirimi

Ücretlilerde asgari geçim indirimi nedeniyle ilgililer veya işverenler adına tarh ve tahakkuk ettirilen gelir vergisi ve bu vergiye bağlı cezalar Kanun kapsamındadır. Bu alacaklar için de 31/8/2020 tarihi esas alınacak, aylık ya da üç aylık vergilendirme dönemleri için yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde Kanun kapsamına girip girmediği tespit edilecektir.

ii) 2020 yılına ilişkin olarak 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamındadır.

2020 yılına ilişkin olarak 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi, yıllık harçlar gibi alacaklar Kanunun kapsamına girmektedir.

18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrası gereğince, yıl içinde ilk defa kayıt ve tescil edilen taşıtlara ilişkin olup, kayıt ve tescilin yapıldığı tarih 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlara ilişkin tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi Kanun kapsamına girmekte, bu tarihten sonra olanlar ise girmemektedir.

2020 yılına ilişkin olarak yıllık tahakkuk etmesi gereken motorlu taşıtlar vergisi için yapılan tarhiyatlardan 31/8/2020 tarihine kadar tahakkuk ederek Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olan ve bu tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunanlar kapsama girmektedir. Ancak, 31/8/2020 tarihinden sonra tahakkuk edenler kapsama girmemektedir.

492 sayılı Kanuna ekli (8) sayılı tarife uyarınca tahsil edilen ve 2020 yılına ilişkin olarak 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden yıllık harçlar kapsama girmektedir.

iii) 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları Kanun kapsamındadır.

Vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarında 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup, vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olanlar kapsamdadır.

Örneğin; Temmuz/2020 dönemine ait olup 31/8/2020 tarihi saat 00:00’a kadar elektronik ortamda verilmesi gereken mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu (Form Ba) ile mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim formunun (Form Bs) bu tarihte verilmemesine ilişkin tespitler en erken bu tarihin bittiği 00:00 saatinden sonra dolayısıyla 1/9/2020 tarihinde yapılabileceğinden, bu tespitlere ilişkin vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları Kanun kapsamına girmemektedir. Temmuz/2020 döneminden önceki dönemlere ait söz konusu bildirimler nedeniyle kesilmesi gereken cezalar ise Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olması şartıyla Kanun kapsamına girmektedir.  

Diğer taraftan, vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarında ise verginin ait olduğu dönem dikkate alınarak kapsama girip girmediği tespit edilecektir.

b) Kapsama Giren İdari Para Cezaları

Kanun kapsamına;

- 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa göre,

- 7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanununa göre,

- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlarca,

verilen idari para cezaları hariç olmak üzere 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen idari para cezaları girmektedir.

7256 sayılı Kanun kapsamına giren idari para cezalarından, 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup, vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olanlar Kanuna göre yapılandırılabilecektir.

c) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Kapsamında Takip Edilen Diğer Alacaklar

21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen ve 7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi kapsamında olan alacaklardan, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup, vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olan asli ve fer’i amme alacakları Kanuna göre yapılandırılabilecektir.

Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi kapsamına;

- Ecrimisiller,

- Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) alacakları,

- Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) alacakları,

- Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü tarafından verilen öğrenim ve katkı kredisi alacakları,

- Doğrudan gelir desteği ödemelerinden geri alınması gereken alacaklar,

- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki alacaklar,

- 30/6/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkümlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanuna göre doğan yiyecek bedelleri,

- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı bedelleri,

gibi alacaklardan vergi dairelerine takip için intikal etmiş olanlar girmektedir.

6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hesaplanan %10 oranındaki zam, 68 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 79 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca hesaplanan %10 oranındaki tazminatlar asli alacak olarak dikkate alınmak suretiyle Kanun kapsamında yapılandırılacaktır. 

Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen adli para cezaları Kanun kapsamına girmemektedir.

 

C- İL ÖZEL İDARELERİNCE TAKİP EDİLEN AMME ALACAKLARI

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi gereğince, il özel idarelerinin, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen, vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olan ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunmakla birlikte, ödenmemiş asli ve fer’i amme alacakları Kanun kapsamına girmektedir.

Ç- BELEDİYELERCE TAKİP EDİLEN ALACAKLAR

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (e) bentleri ile belediyelerin anılan Kanun kapsamına giren alacakları sayılmış olup bu alacaklar aşağıda belirtilmiştir.

1- 213 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar

- 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından,

- 2020 yılına ilişkin olarak 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından,

7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup, vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar kapsama girmektedir.

Belediyelerin 213 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklarının dönemleri bu Tebliğin (I/B-1-a) bölümünde açıklandığı şekilde tespit edilecektir.

Örneğin, Temmuz/2020 dönemine ait ilan ve reklam vergisi kapsama girmekte, Ağustos/2020 dönemine ait ilan ve reklam vergisi ise beyannamenin Eylül/2020 ayında verilmesi gerektiğinden kapsama girmemektedir. Aynı şekilde, Temmuz/2020 dönemine ait haberleşme vergisi kapsama girmekte, Ağustos/2020 dönemine ait haberleşme vergisi ise kapsama girmemektedir.

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince, 2020 yılına ilişkin tahakkuk eden emlak vergisi ile iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisinin ikinci taksitleri Kanun kapsamına girmemektedir.

Ayrıca, 2020 yılına ilişkin olarak 31/8/2020 tarihinden önce yıllık olarak tahakkuk eden ve 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 16 ncı maddesine istinaden belediye meclislerince taksitle ödenmesi uygun görülen ilan ve reklam vergisi alacaklarından kesinleşmiş olup, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar kapsama girmektedir.

Diğer taraftan, 2464 sayılı Kanun gereğince alınan ve 31/8/2020 tarihinden önce tahakkuk eden yol harcamalarına katılma payı, kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve su tesisleri harcamalarına katılma payından oluşan belediye alacaklarından kesinleşmiş olup, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar kapsama girmektedir.

2- 6183 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar

Belediyelerin bu Tebliğin (I/Ç-1) bölümünde açıklanan alacaklarının yanı sıra, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen, vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olan ve 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunmakla birlikte, ödenmemiş asli ve fer’i amme alacakları da Kanun kapsamındadır.

3- Belediyelerin Ücret Alacakları

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (2) numaralı alt bendinde, 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken, vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olan ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunmakla birlikte, ödenmemiş ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacaklar da Kanun kapsamına alınmıştır.

Örneğin, mükellefin talebi üzerine inşaat sahasında meydana gelen yıkım artığı malzemenin belediyece kaldırılması ve taşınması hizmetine ilişkin belediyelere 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin verdiği yetkiye istinaden ödenmesi gereken ücretin vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce ise Kanun kapsamına girmekte, bu tarihten sonra ise girmemektedir.

4- Belediyelerin Su, Atık Su ve Katı Atık Ücreti Alacakları

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin, su abonelerinden; vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olup, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunmakla birlikte, ödenmemiş olan su, atık su ve katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

Örneğin, su kullanım dönemi 15 Temmuz 2020 ila 15 Ağustos 2020 olan su alacağının faturada yer alan son ödeme tarihi Ağustos/2020 ayı içerisine rastladığı takdirde Kanun kapsamına girmekte, Eylül/2020 ayına rastladığı takdirde Kanun kapsamına girmemektedir.

5- Büyükşehir Belediyelerinin Katı Atık Ücreti Alacakları

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendi ile büyükşehir belediyelerinin, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine göre, vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olup, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunmakla birlikte, ödenmemiş olan katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

6- Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Su ve Atık Su Alacakları

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin alacaklarına yönelik düzenleme yapılmış ve bu idarelerin, vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olup, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunmakla birlikte, ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

D- YİKOB’LARCA TAKİP EDİLEN ALACAKLAR

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, YİKOB’ların vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde, bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunmakla birlikte, ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i alacakları Kanun kapsamına alınmıştır.

II- ALACAKLARIN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde, Kanun kapsamına giren alacakların ne şekilde yapılandırılacağı düzenlenmiştir.

Kanun kapsamında alacakların yapılandırılarak ödenebilmesi için bu alacakların;

- Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen tür ve dönemden kaynaklı bir alacak olması,

- “kesinleşmiş alacak” olması,

- Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olması (Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (d), (e) ve (f) bendinde vadesi 31/8/2020 tarihi ve öncesi olarak belirlenen alacaklar için bu tarih ve öncesinin esas alınması),

şarttır.

Buna göre, bir alacağın 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenebilmesi için bu üç şartın bir arada bulunması gerekmektedir.

 

A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanundan yararlanmak isteyen borçluların 31/12/2020 tarihi sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunması şartı getirilmiştir.

Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, YİKOB’lara, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan ve bu Kanun kapsamına giren borçlarını yapılandırarak ödemek isteyen borçluların, 31 Aralık 2020 tarihine (bu tarih dâhil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) ya da e-devlet (www.turkiye.gov.tr) üzerinden başvuruda bulunabilecekleri gibi bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan veya posta yoluyla da başvurabileceklerdir.

Ayrıca, borçlular motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine de başvuru yapabileceklerdir. Bu takdirde, ödeme planları mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve mükelleflere ödeme planları müracaat ettikleri vergi dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi üzerinden doğrudan verilebilecektir.

Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçeleri (Ek:2/A, 2/B, 2/C, 2/D), Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek kesinleşmiş alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş olup alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir.  

Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmaları hâlinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.

213 ve 6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutarlar dikkate alınarak ilgili vergi dairesine yazılı başvuru yapmak suretiyle 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Dolayısıyla bu kişilerin Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi ve e-devlet üzerinden başvurmaları mümkün bulunmamaktadır.

Borçlular, Kanun kapsamına giren toplam borçları için Kanundan yararlanabilecekleri gibi talep ettikleri dönem ve türler açısından da Kanundan yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan hüküm gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği halde Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesinin mükellefe tebliğ edilmemiş olması nedeniyle ödeme süresi oluşmamış alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyen mükellefler, başvuru dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.

Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında vergi dairelerince Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri (gümrük müdürlükleri) adına niyabeten takip edilen alacaklar için vergi dairelerine başvurulması mümkün bulunmayıp, bu yöndeki taleplerin ilgili idareye yapılması gerekmektedir.

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu Kanundan yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazi kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil) vazgeçmeleri gerekmektedir.

Öte yandan, elektronik ortamda Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması hâlinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.

B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde, Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenecek tutarın tespitinde uygulanacak esaslar belirlenmiş ve alacak asılları üzerinden hesaplanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının alacak asılları ile birlikte ödenmesi kuralı getirilmiştir.

Kanun kapsamında, yapılandırılarak ödenecek alacakların tespitinde aşağıda yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

1- Yİ-ÜFE Tutarının Hesaplanması

Yİ-ÜFE tutarı, Kanunun yayımı tarihine kadar (bu tarih hariç) fer’i alacaklar için esas alınan hesaplama yöntemleri kullanılarak tespit edilecektir.

Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında,213 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme faizi ve 6183 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammının hesaplama yöntemi ve hesaplama süreleri değiştirilmeyecek, sadece aylık gecikme faizi/gecikme zammı oranı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılacaktır.

Yİ-ÜFE tutarı, gecikme faizi veya gecikme zammı dışında Kanun kapsamına giren diğer fer’i alacaklar yerine de hesaplanabilmektedir. Bu durumda da ilgili fer’i alacağın hesaplama yöntemi kullanılarak ödenecek Yİ-ÜFE tutarı bulunacaktır.

Ayrıca, Yİ-ÜFE tutarı, 31/10/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği aylık değişim oranları, 1/11/2016 tarihinden itibaren Kanunun yayımlandığı Kasım 2020 ayı dâhil geçen süreye her ay için aylık %0,35 oranı esas alınmak suretiyle hesaplanacaktır.

Yİ-ÜFE hesaplamalarında ilk aya ilişkin esas alınacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, alacağın vadesinin rastladığı ay için açıklanmış olan orandır. Alacağın vade tarihinin ayın son günü olması hâlinde de hesaplamalarda başlangıç oranı olarak kullanılacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, vade tarihinin rastladığı ay için belirlenmiş oran olacaktır.

Türkiye İstatistik Kurumunca, Ocak/1980 ayından Ekim/2016 ayına ait açıklanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ile 1/11/2016 tarihinden itibaren esas alınacak aylık oran ekli tabloda (Ek:1) yer almaktadır. Yİ-ÜFE tutarlarının tespitinde kullanılacak olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınacaktır. Hesaplamaya konu döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamı eksi değer olduğu takdirde alacak asılları üzerinden hesaplanan fer’iler yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilecektir.

Örnek 1- 26/10/2015 vadeli bir verginin Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olması hâlinde bu vergiye %98,0214 oranında hesaplanması gereken gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları toplamı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Yİ-ÜFE Oranı ve Hesaplanacak Süre

SÜRE

ESAS ALINACAK ORAN (%)

27/10/2015 - 26/11/2015 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

-0,20

27/11/2015 - 26/12/2015 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

-1,42

27/12/2015 - 26/1/2016 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

-0,33

27/1/2016 - 26/2/2016 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,55

27/2/2016 - 26/3/2016 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

-0,20

27/3/2016 - 26/4/2016 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,40

27/4/2016 - 26/5/2016 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,52

27/5/2016 - 26/6/2016 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

1,48

27/6/2016 - 26/7/2016 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,41

27/7/2016 - 26/8/2016 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,21

27/8/2016 - 26/9/2016 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,08

27/9/2016 - 26/10/2016 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,29

27/10/2016 - 26/11/2016 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,84

27/11/2016 - 26/12/2016 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/12/2016 - 26/1/2017 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/1/2017 - 26/2/2017 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/2/2017 -26/3/2017 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/3/2017 - 26/4/2017 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/4/2017 - 26/5/2017 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/5/2017 -26/6/2017 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/6/2017 - 26/7/2017 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/7/2017 - 26/8/2017 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/8/2017 - 26/9/2017 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/9/2017 - 26/10/2017 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/10/2017 - 26/11/2017 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/11/2017 - 26/12/2017 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/12/2017 - 26/1/2018 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/1/2018 - 26/2/2018 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/2/2018 - 26/3/2018 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/3/2018 - 26/4/2018 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/4/2018 - 26/5/2018 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/5/2018 - 26/6/2018 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/6/2018 - 26/7/2018 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/7/2018 - 26/8/2018 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/8/2018 - 26/9/2018 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/9/2018 - 26/10/2018 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/10/2018 - 26/11/2018 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/11/2018 - 26/12/2018 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/12/2018 - 26/1/2019 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/1/2019 - 26/2/2019 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/2/2019 - 26/3/2019 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/3/2019 - 26/4/2019 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/4/2019 - 26/5/2019 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/5/2019 - 26/6/2019 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/6/2019 - 26/7/2019 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/7/2019 - 26/8/2019 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/8/2019 - 26/9/2019 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/9/2019 - 26/10/2019 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/10/2019 - 26/11/2019 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/11/2019 - 26/12/2019 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/12/2019 - 26/1/2020 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/1/2020 - 26/2/2020 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/2/2020 - 26/3/2020 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/3/2020 - 26/4/2020 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/4/2020 - 26/5/2020 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/5/2020 - 26/6/2020 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/6/2020 - 26/7/2020 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/7/2020 - 26/8/2020 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/8/2020 - 26/9/2020 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/9/2020 - 26/10/2020 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

27/10/2020 - 16/11/2020 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı (21 gün)

[(0,35/100)/30x100]x21

0,2457

 TOPLAM Yİ-ÜFE ORANI

19,3257

 

 

*Gecikme zammının ay kesrine isabet eden günleri için Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, ilgili ay  Yİ-ÜFE aylık değişim oranı 30’a bölünmek suretiyle (Yİ-ÜFE aylık değişim oranı/100/30=) bulunacak günlük oran kullanılacaktır. Bulunacak rakamın virgülden sonraki 6 hanesi hesaplamalarda kullanılacak olup, 7 nci ve devam eden hanelerde bir sayı bulunması hâlinde 6 ncı hane bir üst sayıya tamamlanacak ve bulunan rakam 100 sayısı ile çarpılmak suretiyle günlük Yİ-ÜFE oranı bulunacaktır. Bulunan günlük oran geçen gün sayısı ile çarpılarak ay kesrine isabet eden toplam Yİ-ÜFE oranı bulunacaktır.

Toplam Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile vergi aslı çarpılmak suretiyle gecikme zammı yerine ödenmesi gereken Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Bu tutar, vergi aslı ile toplanarak Kanun hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır

Örnek 2- 30/4/2019 vadeli bir verginin Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olması hâlinde bu vergiye %34,3544 oranında hesaplanası gereken gecikme zammı yerine toplam Yİ-ÜFE oranı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır

Yİ-ÜFE Oranı ve Hesaplanacak Süre

SÜRE

ESAS ALINACAK ORAN (%)

1/5/2019 - 31/5/2019 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/6/2019 - 30/6/2019 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/7/2019 - 31/7/2019 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/8/2019 - 31/8/2019 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/9/2019 - 30/9/2019 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/10/2019 - 31/10/2019 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/11/2019 - 30/11/2019 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/12/2019 - 31/12/2019 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/1/2020 - 31/1/2020 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/2/2020 - 29/2/2020 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/3/2020 - 31/3/2020 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/4/2020 - 30/4/2020 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/5/2020 - 31/5/2020 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/6/2020 - 30/6/2020 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/7/2020 - 31/7/2020 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/8/2020 - 31/8/2020 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/9/2020 - 30/9/2020 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/10/2020 - 31/10/2020 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/