GÜNCEL
2024/141 İnternet Üzerinden Takipçi ve Beğeni Satma Basit Usulde Mükellefiyet Hk

ÖZELGE BİLGİLENDİRME

TARİH

10.07.2024

SAYI

2024/141

KONU

İnternet Üzerinden Takipçi ve Beğeni Satma Basit Usulde Mükellefiyet Hk

ÖZELGE TARİHİ

10/05/2024

ÖZELGE SAYISI

E-67630374-120[2023]-11665

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sivas Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğü’ nün ‘’ İnternet Üzerinden Takipçi ve Beğeni Satma Basit Usulde Mükellefiyet ‘’ hakkındaki özelgesi aşağıdaki gibidir.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; internet üzerinden takipçi ve beğeni satma faaliyeti ile ilgili olarak basit usulde mükellefiyet kaydı açtırmak istediğiniz, ancak bu faaliyetle ilgili nace kodunun bulunmadığından bahisle basit usulde vergilendirilmenizin mümkün olup olmadığı hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup, Defterdarlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

-"Mevzuu" başlıklı 1 inci maddesinde, gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tâbi bulunduğu, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu,

-"Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu,

-"Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahipler tarafından işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği; işletmeden çekilen değerlerin ise söz konusu farka ilave olunacağı,

-"İşletme Hesabı Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 39 uncu maddesinde ise işletme hesabı esasına göre ticari kazancın, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu, emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değerinin hasılata, hesap dönemi başındaki emtia mevcudunun değerinin ise giderlere ilave olunacağı, hükme bağlanmıştır. Ayrıca, anılan Kanunun;

-"Basit Usulde Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 46 ncı maddesinde, 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı,

-"Basit Usulün Hududu" başlıklı 51 inci maddesinde, basit usulün hududu gösterilmiş olup mezkûr maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde, her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanların veya bu işlere tavassut edenlerin; (8) numaralı bendinde de tavassut işi yapanların basit usulden faydalanamayacakları,

-"Gelirin Toplanması ve Beyan" başlıklı 85 inci maddesinde ise, mükelleflerin 193 sayılı Kanunun ikinci maddesinde yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verecekleri, bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanmasının zorunlu olduğu, tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabının ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile yıllık beyanname verecekleri hüküm altına alınmıştır.

Ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması, böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir.

Bu itibarla, gelir elde edilen faaliyetin ticari bir organizasyon içinde yapılması, ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak, muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Muamelede çokluk, gelir elde edilen faaliyetin aynı takvim yılı içerisinde birden fazla defada veya takip eden birden fazla takvim yılında art arda gerçekleştirilmesidir.

Buna göre; internet üzerinden takipçi ve beğeni satma faaliyeti neticesinde elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

Diğer taraftan, ticari kazanç kapsamında vergiye tabi tutulması gereken söz konusu faaliyetin reklam ve aracılık işi kapsamında olması nedeniyle, Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) ve (8) numaralı bentleri uyarınca basit usulde vergilendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, kazancın bilanço esası veya işletme hesabı esasına göre tespit edilmesi ve yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

 

Bilgilerinize sunulur.       

Saygılarımızla…