PROMOSYON EŞANTİYON VE NUMUNE OLARAK VERİLEN MALLARIN GİDERLEŞTİRİLMESİ VE KDV YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
1. PROMOSYON OLARAK VERİLEN MALLAR
Ticari hayatta, ticareti yapılan mallara olan talebin artırılması amacıyla, bir takım pazarlama teknikleri geliştirilmekte, satışı yapılan malın yanında başka bir malın ayrıca bir bedel alınmaksızın verilmesi de sıkça karşılaşılan bir pazarlama tekniği olarak ortaya çıkmaktadır.
Bilindiği üzere, bir malın tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devri olarak tanımlanan teslim hükümleri çerçevesinde ticari bir işletmenin yaptığı bedelsiz teslimler de KDV’ye konu olmaktadır.
Ancak, firmaların iktisadi faaliyetini genişletme, emsal işletmelerle rekabet edebilme, üretim veya satışını yaptıkları mallara olan talebi koruma veya artırma amacıyla bir malın yanında başka bir mal verilmesi şeklinde gerçekleşen işlemlerde, promosyon ürünü açısından bir bedelsiz teslim söz konusu olmaz. Zira, firmanın genişleyen faaliyetiyle bağlantılı olarak işletmede yaratılan katma değer artar.
Buna göre, piyasadan satın alınan veya ithal edilen malların promosyon ürünü olarak müşterilere verilmesi, mükellefler açısından pazarlama gideri niteliğini taşıdığından, bu malların alış bedelleri gider olarak kaydedilebilmektedir.
Dolayısıyla, firmanın yarattığı katma değer içerisinde vergilenen promosyon mallarının müşterilere verilmesi sırasında KDV hesaplanmasına gerek bulunmayıp, bu ürünler için yüklenilen KDV ise indirim konusu yapılabilecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken, düşük oranda vergiye tabi bir malın yanında yüksek oranda vergiye tabi bir malın promosyon ürünü olarak verildiği durumdur.
Buna göre;
a) Satışı yapılan mala ait KDV oranına eşit veya daha düşük oranda olması halinde promosyon ürünü için yüklenilen KDV’nin tamamının indirim konusu yapılması mümkün olacaktır.
b) Satışı yapılan malın tabi olduğu KDV oranından yüksek olması halinde ise; promosyon ürünü için yüklenilen KDV’den, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konusu yapılması, kalan kısmın gelir veya kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Her iki durumda da promosyon ürünü olarak satın alınan, ithal edilen ya da aynı işletmede imal veya inşa edilen malların; ne kadarının aynı dönemde ayrıca bir bedel tahsil edilmeksizin verileceği, ne kadarının stoklarda kalacağı bilinemediğinden bu mallara ilişkin olarak yüklenilen vergi, öncelikle "indirilecek KDV" hesabına alınır.
Birinci durumda, promosyon mallarının alımı, imal veya inşası ile her hangi bir bedel alınmaksızın müşterilere verilmesi işleminin aynı dönemde veya farklı dönemlerde gerçekleşmesi, bu mallarla ilgili olarak yüklenilip indirim konusu yapılacak KDV açısından bir önem taşımaz.
Promosyon ürününün tabi olduğu KDV oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu orandan yüksek olduğu hallerde ise;
- Promosyon olarak verilen malların alımı, imal veya inşası ile ayrıca bir bedel tahsil edilmeksizin müşterilere verilmesi işleminin aynı dönemde gerçekleşmesi halinde, bu mallarla ilgili olarak yüklenilen ve öncelikle "indirilecek KDV" hesabına alınmış olan KDV’den, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısım dışındaki tutar, "indirilecek KDV" hesabından çıkarılarak gider hesaplarına intikal ettirilir.
- Promosyon ürününün satın alındığı ya da işletmede imal veya inşa edildiği dönemde değil de daha sonraki dönemlerde müşterilere verilmesi halinde ise bu ürünlerle ilgili olarak malların satın alındığı, imal veya inşa edildiği dönem beyannamesinde "indirilecek KDV" olarak beyan edilen tutardan, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın düşülmesinden sonra kalan tutar, ürünlerin ayrıca bir bedel alınmaksızın teslim edildiği dönem beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına dahil edilerek beyan edilir ve aynı miktar gider veya maliyet hesaplarına alınır.
Promosyon ürünü için yüklenilen vergiden indirim konusu yapılacak kısım;
Promosyon ürünü için yüklenilen vergi tutarı= Satışı yapılan malın tabi olduğu oran/ Promosyon ürününün tabi olduğu oran
formülü ile hesaplanır, artan kısım gider veya maliyet olarak dikkate alınır.
Örnek 1: (A) gazetecilik firması, periyodik dönemler halinde veya her gün gazetenin yanında ek olarak bir dergi vermektedir. Gazetenin satışını artırmak amacıyla ve ayrıca bir bedel alınmaksızın verilen bu dergi, işletmede yaratılan katma değerin bir unsuru niteliğinde olduğundan tesliminde ayrıca KDV hesaplanmaz. Gazete ve derginin teslimi aynı oranda KDV’ye tabi olduğundan, dergi için yüklenilen verginin tamamı indirim konusu yapılır.
Örnek 2: (A) gazetecilik işletmesi, okurlarına 30 kupon karşılığında kitap vereceğini taahhüt etmiş ve Eylül/2013 döneminde (B) firmasından 80.000 adet kitap satın almıştır. Bu alış işlemi sırasında 800.000TL mal bedeli ve 64.000TLKDV ödemiştir. Gazete işletmesinin okurlarına vereceği kitapların bedelleri gelir ve kurumlar vergisi açısından pazarlama gideri olarak kabul edilir ve ayrıca bir bedel alınmaması koşuluyla, bu ürünlerin tesliminde KDV hesaplanmaz. Bu işlemde satışı yapılan mal gazete olup teslimi (% 1), promosyon ürünü olarak verilen kitap ise (% 8) oranında KDV’ye tabidir. Gazete işletmesi, promosyon mallarının alımı için yüklendiği KDV’nin tamamını öncelikle "indirilecek KDV" hesabına alır. Promosyon mallarının tümünün aynı dönemde müşterilere verilmesi halinde, işletmenin kitaplar için yüklendiği KDV’den, sadece ana malın tabi olduğu orana (% 1) isabet eden kısmı indirim hesaplarında kalır, artan kısım gider hesaplarına alınır. Yukarıdaki formül çerçevesinde indirim konusu yapılacak KDV; 64.000 TL x (1 : 8) = 8.000 TL olarak hesaplanır. (64.000 – 8.000 =) 56.000 TL ise gider olarak dikkate alınabilir.
2. EŞANTİYON VE NUMUNE OLARAK VERİLEN MALLAR
Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla herhangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir. Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler, her ne kadar işletmede tüketilmemekte ise de ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmaksızın teslimi KDV hesaplanmasını gerektirmemektedir.
Diğer taraftan, firmalar halen satışını yaptıkları veya piyasaya yeni çıkardıkları bir ürünün tanıtımını sağlamak amacıyla numune mallar üretmekte ve bu malları da ayrıca bir bedel tahsil etmeksizin vermektedir. Ana malın bütün özelliklerini taşımakla birlikte, satışa konu edilemeyecek bir miktarla sınırlı olan ve üzerinde “Numunedir, parayla satılmaz, vb.” ibareleri taşıyan bu mallar da işletmede tüketilmemekle birlikte ayni pazarlama gideri özelliğini taşıdığından, bu malların bedel alınmaksızın teslimi de eşantiyonlarda olduğu gibi KDV hesaplanmasını gerektirmez.
Buna göre, gerek numune, gerekse eşantiyon adı altında teslim edilen malların;
- Ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması,
- Ayrıca bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi, hallerinde KDV hesaplanmaz.
Bu şartlara ilaveten, numune malların, firmanın unvanı ve para ile satılmayacağını belirten bir şerhi taşıması gerekir.
3. ÖZELLİKLİ DURUMLAR
3.1. Promosyon Olarak Verilen Gram Altın Ve Akaryakıt Çeki Bedellerinin Gider Olarak İndirim Konusu Yapılıp Yapılmayacağı
Yukarıda yer alan promosyon başlığında yer verilen açıklamalar doğrultusunda; müşterilere alış tutarlarına bağlı olarak hediye/promosyon şeklinde verilen gram altın veya akaryakıt tutarlarının, işin mahiyeti ve genişliği ile uygun olması şartıyla kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Yine, şirket tarafından düzenlenecek kampanya kapsamında herhangi bir bedel alınmaksızın müşterilerin tercihine göre promosyon olarak verilecek gram altın veya akaryakıt çekleri için KDV hesaplanmasına gerek bulunmamakta ve promosyon ürünleri için yüklenilen KDV'nin yukarıda yaptığımız açıklamalar çerçevesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
3.2. Nakit Olarak Verilen Promosyonlar
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler safi kazancın tespitinde indirilebilmektedir. Bir giderin kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olduğunun kabulü için; işin mahiyeti ve genişliğine uygun olması, yapılan giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderlerin keyfi olmaması yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayrimaddi bir kıymet iktisap edilmemiş olunması ve Vergi Usul Kanununa göre tevsik edici belgelere dayandırılması gerekmektedir.
Buna göre, yapılacak nakit ödemelerin, işin mahiyeti ve genişliğiyle uygun olması ve bu ödemelerle kazancınızın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağı bulunması şartıyla, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
3.3. Hediye Olarak Ticaret Yapılan Firma Çalışana Verilen Maç Bileti
Firmaların mal ve hizmet satışı yaptığı firma sahibi, satın alma birimi çalışanları gibi kişilere hediye olarak verdiği maç bileti bedellerinin, mal satışı yapan şirketlere verilen ciro primi olarak ilgili şirketlerin kestiği faturalara istinaden pazarlama ve satış gideri olarak dikkate alınması mümkündür.
Yine, firmalar tarafından mal ve hizmet satışı yapılan firma sahipleri veya bu firmaların satın alma birimi çalışanlarına bazı zamanlarda hediye olarak maç bileti verilmesi ise ticaretini yapılan mallara olan talebi artırmaya yönelik promosyon ürünü verilmesi şeklinde değerlendirileceğinden, maç biletlerinin müşterilere verilmesi sırasında KDV hesaplanmayacak ve söz konusu maç biletlerinin alımında yüklenilen KDV, 50 Seri No.lu KDV Genel Tebliğiniin A/1 bölümünde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.
3.4. Araç Satışının Yanında Promosyon Olarak Hizmet Paketi Verilmesi Hali
Promosyon kampanyalarının düzenlenmesindeki amaç; ürün satışının, dolayısıyla işletmenin ticari kazancının artırılmasıdır. Bu nedenle, promosyon amaçlı bedelsiz verilen malın, satışların artırılması amacıyla yapılan pazarlama harcaması niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Ancak, promosyon amaçlı bedelsiz verilen malın kurum kazancının tespitinde gider olarak değerlendirilebilmesi için, işin ehemmiyet ve genişliği ile orantılı olmasının gerekeceği tabiidir.
Buna göre, satışları artırmak amacıyla araç teslimi ile birlikte bedelsiz verilen tamir ve bakım hizmetleri, teslim edilen araç bedeli içinde tahsil edilmiş ve vergilendirilmiş olduğundan, bu hizmetler vergiye tabi tutulmayacaktır.
Öte yandan, söz konusu bedelsiz verilen hizmetler nedeniyle yüklenilen KDV nin 50 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/1) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde prensip olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
KAYNAKÇA
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu.
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.
Katma Değer Vergisi Genel Tebliği.
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’ nın 21.11.2017 tarih ve 27575268-105[229-2014-22]-462203 sayılı özelgesi.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’ nın 30.09.2016 tarih ve 64597866-125[8-2016]-17408 sayılı özelgesi.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’ nın 06/03/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02-KDV-1-78sayılı özelgesi.
Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı’ nın 14/07/2011tarih ve B.07.1.GİB.4.54.15.01-110-2009-12-20 sayılı özelgesi.